
- ADI :
- TELEFON :
- ŞEHİR :
- SEMT :
- KATEGORİ :
Simge Hakkında
Mardinli Simge’nin Hayali
Mardin Escort ’in dar sokaklarında yankılanan ayak sesleri, taş evlerin arasında kayboluyordu. Güneş, Mezopotamya’nın bereketli topraklarına veda ederken, Simge eski bir taş duvarın üzerine oturmuş, gözlerini ufka dikmişti.
Simge’nin hayali büyüktü. O, bu taş sokaklardan çıkıp dünyayı görmek, farklı kültürleri tanımak ve kendi hikâyesini yazmak istiyordu. Ama ailesi, özellikle de dedesi Halil Ağa, onun bu hayaline hep karşı çıkıyordu.
“Bir kız çocuğu için en büyük hayal, iyi bir yuva kurmaktır,” derdi dedesi her fırsatta.
Ama Simge’nin içinde bir ateş yanıyordu. Kitaplardan okuduğu şehirleri görmek, farklı insanlarla tanışmak istiyordu. En büyük tutkusu, gazeteci olmaktı. Dünyanın farklı köşelerinde yaşananları anlatmak, sesi duyulmayan insanların sesi olmak istiyordu.
Bir gün, Mardin Eskort Kalesi’nin eteklerinde, elinde defteriyle bir yabancı gördü. Adam, eski taşları inceleyerek notlar alıyordu. Merakla yaklaşıp sordu:
“Ne yazıyorsunuz?”
Adam, gülümseyerek başını kaldırdı. “Ben bir gazeteciyim. Mardin’le ilgili bir yazı hazırlıyorum.”
Simge’nin gözleri parladı. “Ben de gazeteci olmak istiyorum ama ailem izin vermez.”
Adam, Simge’nin gözlerindeki ışığı gördü. “Eğer gerçekten istiyorsan, bunun için mücadele etmelisin,” dedi. “Herkes önce hayallerini imkânsız sanır. Ama peşinden gidersen, bir gün gerçek olur.”
O günden sonra Simge, hayalini gerçekleştirmek için daha çok çalışmaya başladı. Geceleri herkes uyuduğunda mum ışığında yazılar yazdı. Eski gazeteleri bulup inceledi. Dedesine, ailesine her fırsatta hayalini anlattı.
Yıllar geçti. Simge, sonunda üniversiteye gitme hakkı kazandı. Ailesi önce karşı çıksa da onun azmini görünce pes etti. Büyük bir şehirde gazetecilik okumaya başladı. Ve yıllar sonra, ilk haberini yazdığında, altında şu imza vardı:
“Mardinli Simge”
Simge, Mardin’in eski sokaklarından çıkıp dünyaya açılmıştı. Ama ne zaman bir haber yapsa, ne zaman yazı yazsa, içinde doğduğu şehri hiç unutmadı. Çünkü o, hep “Mardinli Simge” olarak anılmak istiyordu.